Türkan Şoray’ın kıskandıran kirpikleri, pek çok kadının hayali. Ancak, pahalı kozmetik ürünleri bu hayale ulaşmayı zorlaştırabilir. Neyse ki, doğanın sunduğu doğal yöntemler var!
Muhteşem kirpiklere kavuşmanın sırrı doğal yağlarda! Bu yağlar hem cebinizi hem de güzelliğinizi koruyarak, Türkan Şoray gibi göz alıcı kirpiklere sahip olmanızı kolaylaştıracak.
KİRPİK UZATAN YAĞLAR
HİNT YAĞI
Hint yağı, ricinoleik asit de dahil olmak üzere birçok besleyici yağ asidi içerir. Bu yağ asitleri kirpik köklerini besler ve sağlıklı uzamasını destekler. Ayrıca, hint yağı E vitamini gibi antioksidanlar içerir. Antioksidanlar, kirpiklere zarar verebilecek serbest radikallere karşı koruma sağlar. Hint yağı, kirpikleri nemlendirmeye ve yumuşatmaya yardımcı olur, bu da kirpiklerin kırılmasını ve dökülmesini önler.
Dermatolog Dr. Haberman’a göre; Hint yağı kirpiklerinizi nemlendirir ve onları daha kalın ve daha parlak görünmelerini sağlar. Ayrıca, kirpik kırılmasını önlemeye yardımcı olur ve bu da daha kirpiklerin daha sağlıklı uzamasında etkilidir ve dökülmeyi önler. Ancak anında uzun kirpiklere sahip olmak isterseniz kirpik uzatıcı maskaralar ve takma kirpikler kullanabilirsiniz.
Her gece kirpiklerinize hint yağı sürerek iki veya üç hafta içinde daha yumuşak, nemli kirpiklere sahip olabilir ve kirpik kırılmalarının önüne geçebilirsiniz.
Hint yağı kullanırken dikkat: Birçok ürün gibi hint yağını kullanırken de dikkatli olmanız gerekiyor. Yağın gözünüze gelmesi tahrişe neden olabilir. Dermatolog Dr. Gohara. İlk önce hint yağını kulağınızın altına bir miktar sürerek, bir gün boyunca alerjik reaksiyon gösterip göstermediğini test etmenizi öneriyor.
ZEYTİNYAĞI
Dermatolog Dr. Dendy Engelman, kirpiklerin saç kıllarından daha kalın olduğunu ve daha yavaş uzadığını söylüyor.
Zeytinyağı, oleik asit, linoleik asit ve palmitik asit dahil olmak üzere yağ asitleri bakımından zengindir. Yağ asitleri, anti-inflamatuar, antioksidan ve antimikrobiyal özelliklere sahiptir ve dünya çapında saç büyümesi için kullanılır. Bu yağ asitleri, kirpikleri beslemeye, cildi yumuşatmaya yardımcı olur.
Dr. Engleman a göre; Oleik asit vücudunuzun sebum üretimini düzenler, bu da bakterileri uzak tutar ve aynı zamanda göz kapaklarını nemlendirir. Palmitik asit bir yumuşatıcı görevi görür ve kirpikleri yumuşatmaya yardımcı olur.
ARGAN YAĞI
Fas’tan gelen lüks bir yağ olan argan yağı aynı zamanda ‘sıvı altın’ olarak da bilinir! Bu yağ, cilt ve saç için birçok faydası ile bilinir. Argan yağı, kirpik rutininizde olmazsa olmazdır çünkü yüksek miktarda E vitamini, antioksidanlar ve yağ asitleri içerir, bu da kirpiklerinizi uzatıp güçlendirir.
BADEM YAĞI
Badem fındığından elde edilen yağ, kirpikleri nemlendirerek güçlendiren besleyici E vitamini, kalsiyum ve magnezyum içerir. Badem yağı kirpikleri nemlendirmeye ve yumuşatmaya yardımcı olur. Yaklaşık 6-8 hafta boyunca badem yağı kullanımı ile kirpiklerinizde ve kaşlarınızda gözle görülür bir fark görebilirsiniz.
HİNDİSTAN CEVİZİ YAĞI
Hindistan cevizi yağı, kirpiklerinizi sağlıklı tutmaya yardımcı olur, böylece kozmetik ürünlerine ve kirpik şekillendirme araçlarına dayanıklı daha kalın ve daha dolgun kirpiklere sahip olabilirsiniz.
İnsan ve hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, saf Hindistancevizi yağının göz çevresinde kullanımının güvenli olduğunu göstermektedir. Bu yağ sadece kirpikleriniz için değil, aynı zamanda göz çevresindeki cilt için de faydalıdır.
BİBERİYE YAĞI
2015 yılında yapılan bir çalışma, saç dökülmesi yaşayan erkeklerin, yağı kullandıklarında saçlarında önemli bir artış olduğunu gösterdi. Diğer bir grupla, saç büyüme ilacı minoksidil kullananlarla karşılaştırıldığında, biberiye yağının benzer düzeyde etkinliğe sahip olduğu görüldü.
DOĞAL YAĞLAR KİRPİKLERE NASIL UYGULANIR?
- Yatmadan önce, temiz bir maskara fırçasını ya da kulak çubuğunu hafifçe yağa batırın.
- Kirpiklerinizi kökten uca kadar yağlayın.
- Sabah ılık suyla yıkayın.
- Birkaç hafta boyunca günde bir kez tekrarlayın.
- Kirpiklerde etkisini görmek için 30 ila 60 gün uygulanması önerilir.
Not: Bu içerik bilgilendirme amaçlıdır ve yayınlandığı tarihten önceki bilimsel araştırmalara ya da uzman görüşlerine dayanmaktadır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktora başvurulmalıdır.
