Salgın döneminde lokantasını kapatıp çeşitli işler yaptıktan sonra taksiciliğe başlayan bir çocuk annesi Tuğba Bozkurt: “Herkesten saygı gördüm. Bazı müşteriler ‘Buralardan yolcu alma ablacım, tehlikeli yer’ diyor. Diğer taksi durakları da sağ olsun hepsi çok sahip çıkıyor, destek oluyor” dedi.
İzmir’in Buca ilçesinde taksi şoförlüğü yapan bir çocuk annesi Tuğba Bozkurt, geceleri direksiyon başına geçerek ekmeğini kazanıyor. Konak ilçesindeki Bit Pazarı’nda 2019’da lokanta açan 40 yaşındaki Tuğba Bozkurt, Covid-19 salgını döneminde işlerinin azalması nedeniyle iş yerini kapattı. 17 yaşındaki oğluyla yaşayan Bozkurt, geçimini sağlamak için sahildeki balıkçılara, belirli bir süre gece çalışan taksicilere ve polislere çay sattı. Taksicilerin çaylarını rahat içmesi için araçlarını sıraya sokan, park etmelerine yardım eden Bozkurt, şoförlerin dikkatini çekti. Taksicilerin “Bizim kız” diye hitap ettiği Tuğba Bozkurt, teklif üzerine belgelerini tamamlayarak taksicilik yapmaya başladı. Buca ilçesinde bir yıldır direksiyon başına geçen Bozkurt, geceleri mesai yaparak müşterilerine hizmet ediyor.
GÖRENLER ŞOFÖR NEBAHAT’İ HATIRLIYOR
Tuğba Bozkurt, AA muhabirine, taksiciliği çok sevdiğini anlattı. Müşterilerin kadın şoför gördüklerinde şaşırdığını belirten Bozkurt, şöyle konuştu:
“Özellikle kadınlar görünce çok mutlu oluyor. Genç kızlarımız kendilerini çok rahat ve güvende hissediyor. Yaşlıları gördüğüm zaman onlara yardımcı oluyorum. Onlara gösterdiğim ilgiden dolayı onlar da gözyaşlarına hakim olamıyor. Yeri geliyor bir hacı teyzemiz biniyor, başıma bir şey gelmemesi için dua ediyor. Herkesten saygı gördüm. Bazı müşteriler ‘Buralardan yolcu alma ablacım, tehlikeli yer.’ diyor. Diğer taksi durakları da sağ olsun hepsi çok sahip çıkıyor, destek oluyor.”
Kendisini görenlerin, unutulmaz sinema oyuncularından Fatma Girik’in başrolünü oynadığı “Şoför Nebahat” filmini hatırladığını aktaran Bozkurt, şöyle devam etti:
“Rahmetli Fatma Girik’e çok büyük saygım var, Türk filmleri gerçeği yansıtan filmler. Bana “Şoför Nebahat’ dediklerinde, ‘Hayır Şoför Nebahat değilim ben, bizim kızım, halkın kızıyım.’ diyorum. Benim için para kazanmak tabii ki önemli ama daha çok insanların sevgisini kazanmak için, daha çok itibar için, onlardan aldığım hoşnutluk ve memnuniyet için buradayım. Onlar mutlu, memnun oldukça, bahçelerinden çiçek kopararak bana verdikçe, ‘Gel kızım çayımızı iç, sen bizim kızımızsın.’ dedikçe daha mutlu oluyorum.”
“MÜCADELEMİZ HELAL LOKMA İÇİN”
Taksiciliğin zorlu yanlarının da olduğunu dile getiren Bozkurt, sözlerini şöyle tamamladı:
“Aslında yaptığımız iş çok kutsal. Hastaneye, doğum yapmak üzere olan bir kadını yetiştirmek zorunda kalabiliyorum. Yeri geliyor hastasına gitmek zorunda olan gözü yaşlı birini götürebiliyorum. Bir diğerini işe yetiştiriyorum. İnsanların canları bize emanet. İnsanları eleştirmek yerine onları anlamaya, empati kurmaya çalışıyorum. Bu iş zor ve herkesin yapabileceği bir iş değil. Bütün anneler çocuklarının daha iyi yerlere gelmesi, çocuğunun boğazından helal lokma geçmesi için mücadele eder, bunun için mücadelemiz.”
“TAKİP CİHAZINDAN GİTTİĞİ YERLERİ KONTROL EDİYORUZ”
Durakta çalışan Kenan Sever de Tuğba Bozkurt’un çalışmasından memnun olduğunu söyledi.
Diğer taksicilerin Bozkurt’a her zaman destek verdiğini belirten Sever, “Gece vardiyası gündüze göre taksiciler için zor bir vardiya. Gece takip cihazından işe giden araçlarımızın tamamını takip ediyoruz. Tuğba Hanım’ın gittiği yerleri de kontrol ediyoruz. Kendisini zaman zaman arıyoruz. Çalışkan, temiz, dürüst bir arkadaşımız. Bu şekilde birlikte çalışmaya devam ediyoruz.” ifadelerini kullandı.