Günnur Özsoy, Sanatçı
80’li yıllarda ben gençken telsiz modası çıkmıştı. Birçok kişi bu yolla arkadaşlık peşindeydi. Ben ve arkadaşlarım da birbirimizle “Brek… brek… arkadaş arıyorum arkadaş…” diyerek dalga geçer, eğlence peşinde zaman geçirirdik. Doğrusunu isterseniz dalga geçtiğimiz arkadaşlık kavramından nitelik olarak pek de farklı bir arkadaşlığımız yokmuş. Benim arkadaş seçme gibi bir durumum olmadı, herkesle arkadaşlık ederdim. Annem bu yüzden başıma bir şey gelecek diye çok endişe ederdi. Ben de merak etme “bir arkadaşa bakıp çıkacağım” deyip onu rahatlatırdım (Yaşasın diskolara damsız girmeye çalışan erkeklerin mücadelesi!). Zaman geçtikçe arkadaşım dediğim birçok kişiye tanıdıklarım diye hitap etmeye başladım. Bugün çok fazla tanıdığım insan ama az sayıda arkadaşım vardır ve bu arkadaşlarım da dostumdur.
Anthony Barsoumian, İç mimar
En yüksek frekanslarında titreyen iki kişiyi birleştiren bir bağ. İki insan bir araya geldiğinde çoğu zaman orada açıklaması zor bir sinerji yaşanır. Bazen bir insanla tanıştığın an tabiri caizse o kişinin senin kabilenden olup olmadığını ânında hissedersin. Kendini unuttuğun, sonu gelmeyen ve karşılıksız hislerden oluşan, sevginin ve güvenin temelinde olduğu bir yapıdır arkadaşlık. Arkadaşın dediğin kişinin iyiliğini istersin. O kişinin başarmasını umarsın hep ve onunla beraber gelişmek için çaba sarf edersin. İyi ve kötü gününde arkadaşını desteklersin. Onun için en önemli olan anlarda onun yanında olursun. Biz insanlar dünyaya çeşitli titreşimler yolluyoruz ve çevremizdeki enerjilerden bize enerjiler akıyor. Frekansımız bizi birbirimize bağlıyor. Sevgi bu bağın kaynağı. Sevgi, düşünceleri ve eylemleri aşıyor. Arkadaşlarına onları sevdiğini göstermen ise arkadaşlığın önemli koşullarından biri. Kızgınlık, pişmanlık, korku ve kıskançlık; arkadaşlıkta yeri olmayan frekanslar.
Utku Coşkun, Oyuncu
Koleksiyoner gibi hissediyorum bu konuda… Çok şanslıyım. Her biri kendine has, inanılmaz şahsına münhasır insanlar. Uzun süreli arkadaşlık kuran biriyimdir. İyi anlaştığım insanları da birbirleriyle tanıştırmayı severim. Kalabalık bir ekip, daha doğrusu bir yapboz. Bir yapboz gibi birleşip kendimize güvenli bir alan oluşturuyoruz. Her şeyi anlattığım, mutluluğumu da mutsuzluğumu da sonuna kadar yaşayabildiğim güvenli bir alan. Canı sıkılan gelir, arar, belki aylarca aramaz ama araya hiç mesafe girmez. Bence arkadaşlık böyle bir şey, zamansız. Özel ve bir o kadar da zor bulunan bir bağ. İyi ki varlar! Hep olun! Size bayılıyorum!
Serkan Sarıer, Sanatçı
Arkadaşlarım benim kahramanlarımdır. Ben aile evimden erken yaşta ayrıldım ve çoğu zaman arkadaşlarımın önerilerine ve sebatına güvendim. Arkadaşlar birbirine ayna olur, böylece bir insan kendisini başka türlü göremeyeceği biçimde görebilme şansı yakalar. Arkadaşlıktan doğan bu tefekkür benim bir birey olarak kendimi geliştirmemi, sonuç olarak kişisel gelişimimde başarılı olmamı sağladı. Bu, arkadaşlarımın desteği olmadan mümkün olmazdı. Benim için arkadaşlıklar karşılıksız seviyede bir güven ve sorgusuz sualsiz bir destek demektir. Arkadaşlığın dilini anlamlar oluşturur, kelimeler değil.
Beka Gvishiani, Moda yazarı
Arkadaşlık, benim hayatta en çok inandığım şey. Hayat arkadaşlıklarla ilgili. İlkokul arkadaşlarımla kendimi hâlâ çok bağlı hissediyorum. Zaman farkı yoktur arkadaşlıkta. Arkadaşın dediğin kişiyi her zaman arayabilirsin. Bazen bazı durumlarda sadece arkadaşların yardım edebilir sana. Arkadaşlıklar “merhaba” ile başlamaz, “görüşürüz” ile bitmez. Hep oradadır. Ve bazen hayat bile kurtarır arkadaş. Bir de arkadaşlık, eğlenmekle ilgilidir. Arkadaşlık deyince aklıma ilk gelen kelime belki de eğlence. Hayatta sahip olduğum en değerli şeyim sanırım arkadaşlarım. Ve umarım hep onlarla beraber olurum, buna cennet veya cehennem de dâhil.
Andrew Georgiades, Model ve sanatçı
Kişisel şakalar, telepatik bir iletişim, yeni deneyimler… Arkadaşlar benim mutluluktan havaya uçtuğum anlarda veya en zorlu ve karanlık zamanlarımda oradadır. Onları ailem gibi severim; beni bilirler, görürler, beni olduğum gibi kabul ederler. Bu his karşılıklıdır. Biz birbirimize ilham veririz, birbirimizi çeşitli imtihanlara sokarız. Araya giren zaman arkadaşlığımızı etkilemez, yapılan hatalar arkadaşlığımızda çatlaklar oluşturmaz. Başka yollardan yürüyebiliriz, başka hayatlar sürebiliriz ama paylaştığımız şey bizi birbirimize bağlar. Arkadaşım; sen benim hayatımı değiştirdin, değiştiriyorsun, her zaman da değiştireceksin.
Her arkadaş kendi başına bir “sen” ve benim için bir “ben”. Zengin bir benlik böyle oluşur. Kalbim bir konak, her “sen” için özel bir oda açarım, “sen”le ilgili her şeyi toplar, dikkatlice yerleştiririm. İstediğin kadar kalabilirsin, burası senin de evin. “Arkadaş’ım ben’im” cümlesi böyle oluşur. Seni güldürmek zorundayım çünkü kahkahalarını da toplarım, yalnızlığımda dinlemek için. Kendimi en kalabalık, en zengin hissettiğim anlar yalnız olduğum anlar. Durup dururken bir kahkaha kopar, gülüşün ve yanakların gözümün önünde, boşluğun içinden sözlerin gelir kulağıma; müzik gibi sesinin dalgalanışını dinlerim, bedeninin mekanlar içinde akışını izlerim, bulutları izler gibi…
Ilgın Seymen, Sanatçı
Alanlar daralırken varoluşunu genişletmek için, “anlaşıldım ve tanındım” demenin rahatlığını yaşaman için, hayat sana batmasın diye köşelerine yastık olmak için varım. Bardağın dolu tarafını göstermek için değil bardağını doldurmak için, elimde sürahi, hep hazırım. İyilik kendiliğinden olmaz, çaba gerektirir, bu çabayı görür ve kucaklar arkadaş. Bugün dünden daha iyi bir insan olmayı başardığın günlerde arkadaşını da bu süreçte güzellemiş olursun, iki kere mutlu ol. Arkadaşlık hem iyileşme süreci hem de ödülüdür. Özlem duygusundan keyif almanı sağlayan kişidir arkadaş. Olur da bir gün kendini unutursan dönüp arkadaşına sorarsın ben kimdim diye, o sana seni hatırlatır. “Ben” bir “biz”e doğmadım ve hiç “biz” olmadım ama hep kalabalığım, arkadaşlık sağ olsun.
Burcum Baygut, Fotoğrafçı
Arkadaşlık benim için kendi ritmimde insanların yanımda olması demek. Her arkadaşımla kurduğum dinamik farklı ama hepsinin bir şekilde bana çok benzediği yönleri var. Bu ritim bazen uzaklaşmak hatta yok olmak. Bazen çok yakın hatta günlerce yan yana kıpırdamadan durmak anlamına geliyor. En sevdiğim insanla bile aylarca hiç görüşmesem de arkadaşlığımda kaldığım yerden devam edebilmeliyim. Bunu başardığım herkes hayatımda kalıcı bir yere sahip. Çok fazla yeni arkadaş edinen biri de sayılmam aslında, en eski arkadaşım 19 yıldır benimle. Görüşmediğimiz birkaç yılı bile karşılıklı oturduğumuzda “koptuk” olarak tanımlamak aklımıza gelmiyor. Bu ritimleri oturttuktan sonra karşılıklı gülmek, dertleşmek, kadeh tokuşturmak, ağlamak, susmak, hepsi kendiliğinden yerini buluyor.
Divia Thani, Yazar
Belki de hayatın size sunabileceği en büyük hediye ve mutluluklardan biridir arkadaşlıklar. Bize hayatı hatırlatırlar. Bize insaniyetimizi ve aslında hepimizin ne kadar ortak yanı olduğunu gösterirler. Arkadaşlık aynı zamanda bir deneyimleri paylaşma platformudur. Hem bir yandan bu deneyimleri paylaşırız bir yandan da ne kadar ortak yanımız olduğunu deneyimleriz. Arkadaşlık hayatta ne kadar şanslı varlıklar olduğumuzun habercisidir.
Ali Poyrazoğlu, Sanatçı
Karşılaşmadığı ama var olduğunu bildiği, içindeki ötekiyle buluşmak. Birbirini tamamlayan, bir dostluk tepesine, hatta dik bir dostluk tepesine birlikte tırmanmayı göze almak. Hiçbir zaman zirveye varılamayacağını bile bile belki de… İki kişilik bir dünya yaratıp onu başkalarıyla da paylaşabilmektir.
