Karl Lagerfeld olmak birçok şey demekti: bir arkadaş, mükemmeliyetçi bir sanatçı, paradoks… Dikkatleri üzerine çekmeyi başaran bir tasarımcı olmasına rağmen son derece özel bir hayata sahipti. Popüler kültürün güçlü etkisine bayılan okumayı çok seven bir entelektüeldi. Masası kitaplar ve kağıtlarla dolu olsa da elinin altında her zaman en son teknolojiyi takip ederdi. Ona göre moda müzede sergilenmek için değil, çok daha ötesinde tarihe mahkûm edilmemesi gereken bir kavramdı. Şimdi ise The Metropolitan Museum of Art’s Costume Institue’unda retrospektif sergisiyle karşınızda.
Biliyorum ki, o da burada olsaydı bu kadar tanınıyor olmaktan çok hoşlanacaktı ki, bunu ondan daha fazla hak eden başka biri yok. Bu nedenle böyle bir sergiye katkıda bulunduğum için kendimi çok huzurlu hissediyorum. Bütün övgülere “Karl Lagerfeld: A Line of Beauty” sergisinin küratörlüğünü yapan Andrew Bolton’a giderken sürekli değişimin ve gelişimin düz bir çizgide gitmekten çok daha enerji ve hayat getirdiğine inanan ressam William Hogarth’a da bir gönderme yapıyorum. Karl’ın modaya olan devrim niteliğindeki etkisini anlatmak için daha iyi bir metafor düşünemiyorum.
Karl’ın yaşadığı gibi gösterişli, hareketli, her zaman gözler önünde, sürükleyici dolambaçlar, dönüşümler ve değişimlerle dolu bir hayat hiç şüphesiz böyle bir kutlamayı sonuna kadar hak ediyor. Vogue, Mayıs 2023 sayısında Karl’ın Chanel, Chloé, Fendi ve kendi markası için hazırladığı tasarımların arşivine dalarken ünlü Rafael Pavarotti, Karl’ın yakın arkadaşı, ilham kaynağı ve iş ortağı Amanda Harlech ona bu macerada eşlik ediyor. Çekimlerin yanı sıra Amanda, Karl’ı bana canlı ayrıntılarla geri getiren bir anı yazısı da bizler için kalem aldı. Bu hatıra için daha fazla minnettar olamam.
İki ileri bir geri, bu Karl’ın kararsız tavrıydı. Birçok materyali içerisinde barındıran böyle bir arşiv kutlaması onun mirasını geleceğe taşıyor. Bu Karl’ın da onaylayacağı türden karışık ve tutkulu bir projeydi. 10 tasarımcıdan, ondan aldıkları ilhamla çeşitli tasarımlar hazırlamalarını istedik ve onların olağanüstü tasarımları, Karl’ın Chanel koleksiyonlarını defalarca sergilediği ancak büyük ölçüde tadilatta olan Paris’teki Grand Palais’de fotoğrafladık. Annie Leibovitz’in moda editörü Alex Harrington ile çalıştığı çekimde Shalom Harlow, Naomi Campbell, Kendall Jenner gibi tasarımcının en sevdiği modeller bu özel tasarımlara hayat verdi. Ortaya çıkan kareler ise unutulmayan moda, yüksek drama, geçmiş ve geleceğin çarpışma duygusunu yansıtıyor… Çekimlerin sinematik tarafı olsa da Karl’ı herkes kadar iyi tanıyan, arkadaşlığından, yol gösterici oluşundan, neşesinden ve merakından, etrafındaki dünyaya olan sabırsız ilgisinden yararlanan modellere, tasarımcılara ve ünlü kedisi fotoğraflarda etkilenmeden edemeyeceğim bir samimiyeti içime işliyor. Karl’ı onurlandırmak, hayatın kendisine en saf haliyle bir övgü gibi geliyor. Hepimiz onu çok özlüyoruz.
KARL LAGERFELD
Met Gala